Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Genel / Herkesin şişmanlık mevsimi farklı

Herkesin şişmanlık mevsimi farklı

Eskiden kış ayları şişmanlık, yaz ayları ise zayıflama mevsimi olarak kabul edilirdi. Ancak uzmanlar, herkesin kilo almaya eğilimli olduğu mevsimin farklı olduğunu belirtiyor

Küresel ısınmanın etkisiyle mevsimlerde meydana gelen değişiklikler; hem sıcaklık derecelerini, hem de havadaki nem oranını etkiliyor. Artık yazları klimasız ortamlarda yaşamak zorlaşıyor. Eskiden kış ayları şişmanlık, yaz ayları ise zayıflama mevsimi olarak değerlendirilirken, son yıllarda birçok kişi yazın kilo almaktan, yüksek sıcaklık ve nem yüzünden hareketsiz kalmaktan şikayet ediyor. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Rüştü Serter, yaz ve kış mevsimindeki kilo dengelerini, hastalıklar ve sağlığımız açısından merak edilenleri anlattı…

YAĞ OLARAK DEPOLANIR

Metabolizma hastalıkları açısından bakıldığında, bu hastalık grubu için kilo dengesinin önemi nedir?

Metabolizma; vücutta enerji döngüsünü kontrol eder ve tüketimin bir kısmından da sorumludur. Vücudun enerji ihtiyacı ve enerji üretme hızı çevresel faktörlerden etkilenir. Vücut istirahat halindeyken, hayati organların işlevini sağlamak için gerekli olan enerjiye bazal metabolizma hızı adı veriliyor. Bu, günlük enerji kullanımının yaklaşık yüzde 70’ini oluşturuyor. Günlük fiziksel aktivite ile enerjinin sadece ortalama yüzde 20’lik kısmı yakılıyor. Ayrıca metabolizmamız, vücut ısısının sağlanması için de enerji tüketir. Bu da, günlük enerji tüketiminin yüzde 10’una karşılık gelir. Soğuk mevsimlerde vücut ısısını korumak için daha fazla enerji yakılırken, yaz aylarında enerji ihtiyacı o kadar fazla değildir. Sıcak havalarda kullanılmayan enerji ise vücutta yağ olarak depolanır.

Bilimsel çalışmalar ve klinik gözlemleriniz ışığında, sizce yazın mı yoksa kışın mı daha çok zayıflıyoruz?

Tüm canlılar, kışın artan enerji ihtiyaçlarını gidermek için daha kalorili gıdalarla beslenir Yine bireylerin günlük aktivite ile harcadıkları enerji de mevsimden mevsime değişir. Örneğin, bir grup yazın tatilde sporla hareketini artırırken kışın daha hareketsiz bir yaşam sürer. Bir diğer grup ise kışın yoğun bir koşturmacadan çıkıp yazın tam bir dinlenme konumuna geçebilir. Yine beslenme alışkanlıklarının, mevsimlerden etkilenmesi de bireyden bireye değişir. Bu sebeple mevsimlere bağlı olarak vücut ısısı ile ilişkili olan enerji tüketimi değişikliği, alışkanlıklar ve yaşam tarzı ile şekillenen fiziksel aktivite ve beslenme yanında çok etkili bir unsur değildir.

Diyabet hastaları zor kilo verdiklerinden yakınır. Bu hastaların istedikleri kiloya inmeleri için mevsimsel bir avantaj söz konusu mu?

Bu hastalar; hem hastalıklarının merkezinde olan insülin direnci ve metabolik değişikliklerle, hem de kullandıkları bazı ilaçlar nedeniyle zor kilo verirler. Mevsimsel değişiklikler için bahsettiğimiz kriterler, bu hastalar için de geçerlidir. Asıl belirleyici olan ise, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapmak ve ilaç tedavisidir. Termogenez yani vücut ısısıyla harcanan enerji miktarı mevsimlere göre değişir ama bu değişim kilo dengesinde belirleyici olmaktan uzaktır.

KİLO VERMEK ÖLÜM RİSKİNİ YÜZDE 25 DÜŞÜRÜYOR

Kalıcı kilo kaybının sağlık açısından yarattığı avantajlar nelerdir?

Genellikle zayıflamanın iki hedefi vardır. Estetik yönden hedefler subjektif olarak değişebilirken çok önemli oranlarda kilo verme hedeflenebilir. Bu nedenle çoğu zaman başarı düşük oluyor. Sağlık kazanımı amacıyla kilo vermenin hedefleri ise daha rasyoneldir, yani ulaşılabilirdir. Örneğin aşırı obez olmayanlarda yüzde 10 oranında kilo verme ile ölüm oranı yüzde 25, diyabet riski yüzde 50, kanser ile ölüm riski yüzde 50 azalabiliyor. Ayrıca kan basıncı 10 mm Hg, kan şekeri ise yüzde 40 düşebiliyor.

SAĞLIKLI BESLENME TARZI KALICI OLARAK BENİMSENMELİ

Diyabet hastalarının sürekli zayıflayıp şişmanlaması doğru mu?

Diyet yapıp düzenli bir egzersiz programı uygulayarak zayıfladıktan sonra tekrar kilo alıp veren sağlıklı bireylerde, her kilo alım dönemiyle beraber metabolik risk de artar. Çalışmalar da bunu gösteriyor. Bu sebeple sağlıklı beslenme ve egzersiz programının sürekli uygulanması ve kalıcı olarak benimsenmesi önemlidir. Bu yolla inilen kiloda kalma sağlanır ve tedavi başarılı olur. Glukoz metabolizması bozuk olan bireylerde her kilo artımı ile hastalık ilerler ve tedavi güçleşir.

Dikkatinizi çekebilir

“Boğazım ağrıyor” , “yutkunamıyorum” . İşte yararları saymakla bitmeyen besinler

“Yutkunamıyorum” şikayetini daha önce siz de pek çok kez yaşamışsınızdır. Yutkunmayı engelleyen veya yutkunma sırasında ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.