Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Sağlık Haberleri / Güçlü Bir Bağışıklık İçin Floramızı Korumanın Önemi

Güçlü Bir Bağışıklık İçin Floramızı Korumanın Önemi

bağışıklıkBağışıklığımızı koruyan dost bakterilerle tanışmamızın normal doğum ile başlar, kimyasal içeriği yüksek ürünlerden uzak durmak, gereksiz ilaç kullanımını azaltmak, sağlıklı ve dengeli beslenme floramızı korumanın ilk şartıdır.

Vücudumuz, doğal dengemizi korumamıza ve hastalık yapıcı mikropların çoğalmasına engel olmaya çalışan bir mikroorganizma topluluğuna sahip. Flora olarak adlandırılan bu dost bakterilerin korunma süreci normal doğum ile başlıyor, daha sonra sağlıklı beslenme ile ömür boyu devam ediyor.

“Genetik zeminin katkıları ile anne karnında başlayan flora çeşitliliği zamanla gerek solunum yoluyla gerekse beslenme yoluyla çok sayıda mikroorganizma ile karşılaşır. Doğum şekli yaşamın en başında floranın sağlıklı şekillenmesinde önemli rol oynar. Annenin vajinal florası ile doğan bebekle sezaryen yoluyla deri florasına temas ederek doğan bebeğin flora çeşitliliği aynı olmaz. Yine anne sütü ile beslenme sağlıklı flora devamlılığını ve gelişimini desteklerken gerekli durumlarda kullanılan mamaların içeriğine bağlı olarak flora farklı yönde şekillenir. Bu nedenle günümüzde pek çok mama florayı zenginleştiren probiyotikler ile desteklenmektedir. Floramızın temel ve en büyük kısmını oluşturan bağırsak florası özellikle sağlıksız beslenme ve antibiyotikler başta olmak üzere ilaç kullanımları ile ilişkili olarak olumsuz yönde değişime uğrar.”

Deri ve bağırsaklardaki floramız hastalıklardan koruyor

Derimizin, her bir santimlik alanında, cildin korunmasına yardımcı olan bir milyondan fazla bakteri barındırır, deri üzerindeki flora bağışıklık sistemi ile iş birliği yapan geniş ve dinamik bir ara yüz olarak işlev görür. Dış çevreye karşı fiziksel bariyer gibi çalışır ve hastalık yapıcı patojenlerin, iritanların ve alerjenlerin içeri istilasını önler.

Bağırsaklarımızdaki floramızın ise benzer etkiyi içeride sağlar, günümüzde ikinci beyin olarak kabul edilen bağırsak florası pek çok hastalığın önlenmesinde anlamlı derecede görevler üstlenir. Çünkü buradaki bariyerin bozulması hastalık yapıcı pek çok etkenin bağırsaktan sızarak vücuda yayılmasına ve istenmeyen yangısal olayların başlamasına neden olur. Alerjik hastalıklar bunlardan sadece biridir.

‘Kimyasal içeriklerden uzak kalınmalı’

Kimyasal içeriği yüksek ürünlerden uzak kalınmalı, özellikle kozmetikler, antibakteriyeller, sabunlar, şampuanlar, parfüm ve deodorant gibi günlük hayatımızda sıkça kullandığımız ürünler de floramızın dengesini bozduğundan bu tarz ürünlerden sakınılmasına özen gösterilmelidir.

Günümüzde sağlıklı florayı en fazla bozan faktörlerden birinin antibiyotik kullanımıdır, hastalık yapıcı ve floramızdaki sağlıklı bakterilerin ayrımını yapamayan antibiyotikler dost bakterilerimizde ciddi kayba neden olacağı için mutlak gerekli durumlarda antibiyotik kullanılırken beraberinde probiyotik kullanılabilir. Mide asiditesini değiştirerek etki eden pek çok mide ilacı da sağlıklı floramızın yaşam koşullarını zorlaştırıp patojen olanların artmasına zemin hazırlayabileceğinden bu tarz ilaçların gerekli durumlarda ve dikkatli kullanılması gerekmektedir.

Dikkatinizi çekebilir

Öksürüğünüz için elma sirkesi kullanmanın 6 yolu

Özellikle salgın hastalık atlatanların internetten en sık aradıkları konu: ‘Öksürüğü doğal yoldan kesmenin yolları’ oluyor. ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.