Gökçek ŞifaSize Telefonunuz Kadar YakınızÜcretsiz Google Play'de
İNDİRX
Ev / Sağlık Haberleri / “Genç kalmanın sırrı” minik su organizmalarında gizli

“Genç kalmanın sırrı” minik su organizmalarında gizli

Amerikalı bilim adamları, “genç kalmanın sırrının” tatlı sularda yaşayan bir tür minik organizmada gizli olduğunu ileri sürdü.   California’daki Pomona Üniversitesi Biyoloji Bölümü araştırmacıları, yaklaşık 8 yıl laboratuvar ortamında inceledikleri omurgasız tatlı su poliplerinin yaşlanmadıklarını ve ölüm oranlarının son derece düşük olduğunu ortaya çıkardı.   Kök hücrelerden oluşan polipler, bedenlerindeki hücreleri sürekli yeniliyor ve diğer çok hücreli organizmaların tersine yaşlanma belirtisi göstermiyor.   Sadece 10 milimetre uzunluğundaki bir polipin bedeninin ortasında çok amaçlı deri hücreleri bulunuyor. Kök hücre niteliğindeki bu hücreler, sürekli kendilerini yeniliyor ve yeni sinir hücreleri üretiyor. Bu hücreler, zarar gördüklerinde kendilerini iyileştirme ve üreme yeteneğine de sahip.   Omurgasızlar sınıfında yer alan polipler, kaslarını hareket ettirerek ve su basıncını kullanarak hareket ediyor. Bedeninin bir ucunda dokunaçlar bulunan polipler, diğer su hayvanlarıyla besleniyor.   Araştırmacılar, poliplere Yunan mitolojisinin çok başlı yaratığı “Hidra”nın adını verdi. Mitolojiye göre Lerna bataklığında ölümden sonraki dünya ile insanların dünyası arasındaki kapının bekçiliğini yapan Hidra, kesilen her bir başının yerine iki tanesi çıktığı için ölümsüz sayılıyordu.   Araştırmayı yöneten biyologlardan Daniel Martinez, “Hidraların bedenlerinin büyük kısmı kök hücreden oluşuyor. Bu hücrelerden sadece birkaçı farklılaşıyor. Kök hücreler, hiç durmadan bölündüğü için hidranın bedeni de sürekli yenileniyor. Farklılaşan hücreler ise dokunaçlara gönderiliyor. Bunlar da sürekli yeni hücrelerle yer değiştiriyor” dedi.   Laboratuvar ortamında 2 bin 256 hidrayı 8 yıl boyunca izleyen araştırmacılar, yıllar geçmesine rağmen minik organizmaların üreme yeteneğinde herhangi bir azalma olmadığını ortaya çıkardı.   Araştırma, hidralar arasındaki ölüm oranının da son derece düşük olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, ölüm oranının yıllık 167’de bir olduğunu ortaya çıkardı. Hidralar, sadece doğal ortamlarında hastalıklar, başka hayvanların saldırısı ve çevre kirliliği nedeniyle ölüyor.   Hidralara haftada üç kez sularını değiştirerek ve taze karidesle besleyerek baktıklarını belirten Martinez, “Hidralarla ilgili ilk çalışmamı 1998’de yapmıştım. İlk çalışma 4 yıl sürmüştü. Şimdi 8 yıllık ikinci çalışmayı da tamamladık ve hidraların yaşlanmadığını ikinci kez kanıtlamış olduk” dedi.   Araştırma, “Proceedings of the National Academy of Science” dergisinde yayımlandı.   (AA)

Dikkatinizi çekebilir

“VİRÜSÜN PANZEHİRLERİ”

Bitki özlerinden elde edilerek uygulanan fitoterapi tedavisinin, virüse karşı etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, “Fitoterapi son ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.